Üyelik Girişi
BÖLÜMLER
Site Haritası

Mesnevî-i Şerifin İlk 18 Beyiti

                  MESNEVÎ-İ ŞERİF'İN İLK 18 BEYİTİ

 

 

   Hz. Mevlânâ tarafından bizzat yazılan bu 18 beyite, Mevlevîler pek büyük bir ehemmiyet verirler. Onlara göre, bütün Mesnevî’nin hülâsası bu beyitlerdedir.[1]

   Nitekim, “Mevlânâ’nın hasret ve sevgi felsefesi, bütün Mevlevîlikle beraber öz halinde bu on sekiz beyittedir. Bu beyitler kadar geleceği yüklü, onu kendisinde toplayan eser azdır.” denilmiştir.[2]

   Mesnevî şerhlerinde, Mevlânâ’nın “ney” ile “insân-ı kâmil”i, “kamışlık” ile “elest bezmi”ni, “ateş” ile “ilâhî aşk”ı sembolize ettiği belirtilmiştir.Şairin ifade ettiği gibi;

Neye halk etdi deme Hazret–i Mevlâ nâyı

Halka bildirmek için hazret-i Mevlânâ'yı (Laedri)

[Hazret–i Mevlâ, ney’i niye yarattı diye kafanı yorma hiç. Besbelli ki Mevlânâ hazretlerini halka duyurmak için yarattı onu.]

                                             ≈

   Veled Çelebi İzbudak’ın.1953) tercümesi (düzenlenerek):

   1- Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor; ayrılıkları nasıl anlatıyor. (Diyor ki:)

   2- Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın herkes ağlayıp inledi.

   3- Ayrılık acılarıyla parça parça olmuş bir kalp isterim ki iştiyak derdini ona açayım.

   4- Aslından, vatanından uzak düşen bir kişi, vuslat zamanını arar durur.

   5- Ben her toplulukta, her mecliste ağladım, inledim durdum. Fena halli olanlarla da eş oldum, iyi halli olanlarla da.

   6- Herkes kendi zannınca benim dostum oldu, ama içimdeki sırlarımı kimse araştırmadı.

   7- Benim sırrım, feryadımdan uzak değildir. Ancak her gözde onu görecek, her kulakta onu işitecek nur yok.

   8- Ten cândan, cân da tenden gizli değildir. Lakin cânı görmek için kimseye izin yok.

   9- Bu neyin sesi ateştir, hava değil. Kimde bu ateş yok ise o yok olsun!

   10- Aşk ateşidir ki ney’in içine düşmüştür. Aşk coşkunluğudur ki şarabın içine düşmüştür.

   11- Ney, yârinden ayrılan kişinin arkadaşı, hâldaşıdır. Ney’in perdeleri, bizim perdelerimizi yırttı.

   12- Ney gibi hem bir zehir, hem bir panzehir; ney gibi hem bir dost, hem bir müştâkı kim gördü?

   13- Ney, kanla dolu olan yoldan bahsetmekte, Mecnûn’un aşk kıssalarını söylemektedir.

   14- Bu aklın mahremi ve sırdaşı, akılsızdan başkası değildir. Dile de kulaktan başka müşteri yoktur.

   15- Bizim gamımızdan günler vakitsiz bir hale geldi; günler (ayrılıktan doğan) yanışlarla yoldaş oldu.

   16- Günler geçtiyse, geçip gitsin, korkumuz yok. Ey temizlikte benzeri olmayan, yeter ki sen kal!

   17- Balıktan başka her şey suya kandı; rızkı olmayanın da günü uzadıkça uzadı.

   18- Ham, pişkinin, olgunun halinden anlamaz. Öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselam.

                 
                                                      ≈
   Mesnevî'nin vezniyle tercüme eden Feyzi Halıcı (d. 1924):  
 
   Duy şikâyet etmede her an bu Ney
   Anlatır hep ayrılıklardan bu Ney.
   Der ki; feryadım kamışlıktan gelir,
   Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.
   Ayrılıktan parçalanmış bir yürek
   İsterim ben, derdimi dökmem gerek.
   Şayet aslından biraz ayrılsa can,
   Öyle bekler, vuslata ersin zaman.
   Ağladım her yerde, hep âh eyledim
   Gördüğüm her kul için, dostum dedim.
   Herkesin zannında dost oldum ama;
   Kimse tâlip olmadı esrârıma.
   Hiç değil feryâdıma sırrım uzak
   Gözde lâkin yok ışık, duymaz kulak.
   Aşikârdır can-beden, gör insanı,
   Yok izin, görmez fakat insan, canı.
   Ney sesi tekmil hava; oldu ateş,
   Hem yok olsun, kimde yoksa bu ateş!
   Ateş ateş olmuş, dökülmüştür Ney’e
   Cezbesi aşkın karışmıştır mey’e.
   Yardan ayrı dostu Ney dost kıldı hem,
   Perdesinden perdemiz yırtıldı hem.
   Kanlı yoldan Ney sunar hep arzuhâl
   Hem verir Mecnûn’un aşkından misal.
   Ney zehir, hem panzehir; âh nerde var,
   Böyle bir dost, böyle bir özlemli yar?
   Sırrı bu aklın, bilinmez akl ile,
   Tek kulaktır müşteri, ancak dile.
   Sırf keder, gam; gitti kaç gün, kaç gece,
   Geçti yanışlarla günler, öylece.
   Geçse günler, korku yok, her şey masal;
   Ey temizlik örneği, sen gitme kal!
   Kandı her şey, tek balık kanmaz sudan,
   Gün uzar, rızkın eğer bulmazsa can.
   Anlamaz olgun adamdan bil ki, hâm,
   Söz uzar, kesmek gerektir vesselâm!

[1] Abdülbaki Gölpınarlı, Mesnevî ve Şerhi, Ankara 2000, I, 28
[2] Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir, İstanbul: Dergah Yayınları, 1987, s. 163

Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam30
Toplam Ziyaret228795
Saat
Takvim
Hava Durumu
Hz. Mevlana'dan Sözler
HZ. MEVLÂNÂ'DAN SÖZLER
“Kibirlerinden “İnşâallah” (Allah dilerse) demediler; Allah da onlara beşerin aczini gösteriverdi.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 48)
*
“Dünyada iş
işten meydana gelir.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 76)
*
“Allah’tan edeble başarılı olmayı dileyelim. Edepsiz
Allah’ın lütfundan
yoksun kalmıştır.
Edepsiz
yalnızca kendisine
kötülük etmiş olmaz,
dört bir yanı
ateşe vermiş olur.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 77-78)
*
“Zekat verilmeyince
bulut ortaya çıkmaz
(yağmur yağmaz);
zinadan dolayı da
etrafa veba yayılır.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 88)
*
“Senin üzerine karanlıklardan ve gamdan yana ne gelirse, korkusuzluktan ve küstahlıktandır o.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 89)
 *
“Her odunun kokusu, dumanından belli olur.”
(Mesnevi, Cilt 1, beyit nu: 107)